Her gün saat 19.00'da....
ÇARŞAMBA 21:00'DE SİZLERLE
Her gün 13.00 da Radyonuz Çağrı FM'de
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığı ve bölgedeki kanaat önderlerinin arabuluculuğuyla Çınar ilçesinde bulunan 2 komşu köy sakinleri arasında çıkan kavga barışla sonuçlandı.
Devamı 16 saat önce
Çınar'a bağlı Alabaş (Êxilya) ve Uzunbahçe (Baluç) köylerinde yaşanan yaklaşık 20 gün önce yaşanan kavgadan dolayı taraflar arasında husumet oluştu. HÜDA PAR ve bölgenin kanaat önderlerinden Hacı Hadi Güçer başta olmak üzere bölgedeki bazı alim ve ileri gelenlerin arabuluculuğuyla köylüler, düzenlenen barış töreninde bir araya gelerek aralarındaki dargınlığı büyümeden barışla sonlandırdılar. HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı ve Uzlaşı Komisyonu Başkanı Ali Doğan, "Çıkan küçük bir kavganın yaralamayla sonuçlanan husumet büyümeden sonlandırılmaya çalışıldı. Taraflar arasında herhangi bir ölümün olmaması ve yaşanan bu husumetin barış ile son bulması Allah'ın taraflar için bir lütfu oldu. Bu nedenle Rabbimize hamd ediyoruz. Şahitler huzurunda arabulucuların yaptığı nasihatleri dinleyen taraflardan, bundan sonra kimsenin birbirine kin beslemeyecek şekilde bu meseleyi kapattıklarına dair bu söz alınmıştır. Bir kez daha ilan ediyoruz ki çok şükür her iki köy sakinleri arasındaki husumet hayırlı bir şekilde son bulmuştur." dedi Törende söz alan bölgenin tanınmış kanaat önderlerinden Hacı Hadi Güçer, komşu köyler arasındaki husumeti sona erdirmek için bir araya geldiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Her iki köy sakinleri arasındaki huzursuzluk daha fazla büyümeden barışla son buldu. Buraya barış için bir araya gelen taraflar Allah için bir araya gelip nasihatlerle barışmaya ikna edildiler. Hepimiz kardeşiz ve komşu köylüleriz. Bazen ufak tefekte olsa birbirimizi rahatsız etmiş olabiliriz. Aramızda çıkabilecek küçük sıkıntıların daha fazla büyümemesi için öfkemize ve gençlerimize sahip çıkmalıyız." İki kardeş arasında bazen kavgaların yaşanmasının tabii olduğunu söyleyen Güçer, İslam dininde kavga ve huzursuzluğun büyümeden sonlandırılmasının elzem olduğunu ifade etti. Güçer "Bir sıkıntı olduğunda, o sıkıntının büyütülmemesi için bir araya getirip barıştırmak hayra vesile olmaktır. İnşallah bizlerde bu meselede Allah için aracı olduk. Allah, inşallah taraflar sonsuza kadar barış ve huzur içerisinde geçinmeyi nasip eder. Rabbim böyle bir hayra vesile olanlardan ve barışmalarında katkısı olanlardan razı olsun. Allah barış için çabalayanların eksikliğini vermesin." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Diyarbakır merkez Bağlar İlçe Belediyesi, üniversite adaylarının ücretsiz eğitim gördüğü eğitim merkezinde 150 öğrencinin katıldığı TYT-AYT kursunu aktif hale getirdi.
Devamı 18 saat önce
Bağlar Belediyesinin açtığı eğitim merkezinde öğrencileri ziyaret eden Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ve eşi Dürdane Beyoğlu öğrencilere moral ziyaretinde bulundu. Coronavirus tablosunda ki haritada mavi renkle risk derecesi düşük olan Diyarbakır’da eğitim faaliyetleri uzun bir aranın ardında yeniden başlarken, Bağlar Belediyesi teknik imkanlarla donatarak yenilediği eğitim merkezini 150 öğrencinin katıldığı TYT-AYT kursunu ile startı verdi. Şeyh Şamil Mahallesi’nde bulunan eğitim merkezini ziyaret eden Beyoğlu, Sınıfları tek tek ziyaret ederek öğrencilerle sohbet etti ve yeni dönem için başarı dileğinde bulundu. Beyoğlu’nun eşi Dürdane Beyoğlu’nun da katıldığı programda maddi imkânı elverişli olmayan öğrencilere ayrıca belediyenin imkanlarıyla ücretsiz eğitim seti ve kitaplar dağıtıldı. Öğrencilere hitaben konuşan Hüseyin Beyoğlu "Ekonomik koşulları iyi olmayan 150 evladımız burada tam teşekküllü, teknik imkanlar ve uzman eğitimcilerin desteğiyle inşallah iyi eğitim alarak hedefledikleri başarıya ulaşacak. Diyarbakır’ımızda hamd olsun iyi bir mücadele ve tedbirlerin sonunda Coronavirus verileri düzelmiş olup mavi haritada yani düşük riskli grupta yer alıyoruz. Milletimizin ve ailelerinizin sizlerden beklentisi var. Tabi bizim arzumuz da sizlerin başarılı olarak ülkesine ve insanlığa yararlı evlatlar olmanızdır. Bunun için hiçbir imkânı esirgemedik, bundan sonra da hep yanınızda olacağız." ifadelerini kullandı (İLKHA)
Diyarbakır'ın Lice ilçe kırsalında uğradıkları silahlı saldırının ardından kolluk kuvvetlerinin gerekli adımları atmadığını belirten Tek ailesi ve ailenin avukatı, olası bir can kaybına karşı yetkililere çağrıda bulundu.
Devamı 23 saat önce
Lice ilçesinin Dallıca köyüne bağlı Alataş mezrasında bir grup uzun namlulu silahlarla Tek ailesinin kaldığı eve ateş açtı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmazken şu ana kadar da saldırın taraftan herhangi birinin gözaltına alınmadığı öğrenildi. İl merkezinde ikamet eden Şerif Tek, İLKHA'ya yaptığı açıklamada saldırıya uğrayan tarafın ağabeyi ve yengesi olduğunu belirterek, saldırganların yıllardır ailelerine karşı bir husumetinin olduğunu, daha önce de defalarca saldırıya maruz kaldıklarını söyledi. Kendilerine duyulan husumetin geçmişine değinen Tek, "1990'lı yıllarda birçok köyde olduğu gibi bizim köyümüzde de göçler yaşandı. Köy Lice ilçesinin beglerine ait olduğu için köy satılığa çıkınca bir kısmı hisse alıp köye yerleştiler. Husumetli aile içinde değildi. Benim ağabeyim, hisse alanlardan köy sakinlerindendir. Bunlar daha sonra köye geri dönmek isteyince arazileri olmadığı için köylüler izin vermediler. Fakat buna rağmen ağabeyim bunları akrabamız olmaları ve mağdur olmamaları için kendi hissesi üzerinden bunları köye yerleştirdi." dedi. "Bahar geliyor, mezarınızı hazırlayın sizi öldüreceğiz!" Zamanla karşı tarafla ve ağabeyi arasında gerginliklerin yaşanmaya başlandığını söyleyen Tek, "Akrabalar arasında yaşanan ufak hadiseleri büyütmemek adına görmezden geldik. Bir sonraki hadisede ağabeyim İzzet Tek'i, komşu köyden gelirken silahlı pusuya düşürülüp yaraladılar. Tüm bu olanları olayların büyümemesi için yargıya taşımadık. 2018 yılının başlarında yeğenim Mehmet Tek'e 4 kişi saldırıp kafasını taşla ezmeye kalkıştılar. Ağır yaralanan yeğenimi hastaneye kaldırdık ve ardından karakol ile savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Fakat herhangi bir gelişme olmadı. Yeğenime telefon ile 'bahar geliyor, mezarınızı hazırlayın sizi öldüreceğiz!' gibi tehdit mesajları göndermişler. Mesajı gönderenlere atılan bu mesajları delil olarak gösterip savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyleyince bunlarda 'savcı bile sizi kurtaramaz…' falan' demişler. Biz bu mesajları avukat aracılığıyla uzun bir süre önce savcılığa suç duyurusunda bulunmuş olmamıza rağmen geçen sürede herhangi bir tahkikat yapılmadı." ifadelerini kullandı. Geçmişte kendilerini yönelik saldırı ve tehditlerin üstünün bir şekilde örtüldüğünü savunan Tek, son olarak 28 Şubat'ta bir saldırıya daha maruz kaldıklarını anlattı. Tek, "28 Şubat saat 17.30 civarlarında M.D ve C.D, uzun namlulu silahlarla ateş ederek evi çapraza alıyorlar. Evde bulunan ağabeyim, eşi ve çocuklarını Allah korudu. Görüntülerde de vardır, kapının çevresinde kurşun izleri vardır." diye konuştu. "Böyle giderse bu olaylar büyük katliamların veya cinayetlerin yaşanmasına sebep olacak" Son saldırıyı yargıya taşıdıklarını söyleyen Tek, "Olması gerekenler yargı eliyle olsun ki iş daha fazla büyümesin. Fakat o günden bu yana karakol gelip de ne tahkikat yaptı nede birinin ifadesini aldı. Böyle giderse bu olaylar önceden başka yerlerde yaşanmış olduğu gibi büyük katliamların veya cinayetlerin yaşanmasına sebep olacak ve masum insanlar da zarar görecek. Eğer bu vahim hadiseler meydana gelirse bizzat biz nasıl zarar görürsek yargı makamları da bu işte vebal altında kalır ve mesuldürler. O zaman biz gerekli tüm mercilere şikayetlerimizi yapacağız. Bunların yaşanmaması için gerekli tahkikatın bir an önce yapılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu. "Bu adamların sırtı bir yerlere mi dayanıyor?" Tek, şöyle devam etti: "Savcılık makamı şu an kolluk kuvvetlerine işi havale ettiğini söylüyor. Fakat savcının direktifleriyle çalışan kolluk kuvvetlerinde de herhangi bir adım yok. Önceki olaylarda sergiledikleri tavır neyse bu son olaylarda da aynı tavrı sergiliyorlar. Yeğenimin ifadesini alıp karşı tarafın ifadesini almamışlar. Hal böyle olunca bu adamların sırtını bir yerlere dayadığından dolayı kabadayılık yaptıkları aklımıza geliyor. Köyde hisse sahibi olmamalarına rağmen ağabeyimin köyden çıkması gerektiğini aksi takdirde onu öldüreceklerini söylüyorlar. Yani dışarıdan gelen adam, mülk sahibini köyden kovuyor. Biz bu zulmün bir an evvel durdurulması için gerekli mercilere şikayetlerde bulunduk fakat herhangi bir tahkikat olmadı. Biz yetkililerin bu olaya el atmasını istiyoruz." Ağabeyinin evine düzenlenen son silahlı saldırıda kolluk kuvvetlerini herhangi bir müdahalede bulunmadığını hatırlatan Tek, "Eğer bunun sonucunda bir cinayet ya da katliam olursa karşı tarafla birlikte bu işe müdahale yetkisi olup da görevini ihmal edip yapmayan cumhuriyet savcısı ve kolluk kuvvetleri de sorumludur. Bunlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Biz gerekenin hukuki çerçevede bir an önce yapılmasını istiyoruz." diye ekledi. Avukat Mehmet Öner: Yapılan suç duyurularına ilişkin herhangi bir işlem yapılmadı Aileni avukatı Mehmet Öner ise karşı tarafın, müvekkillerine sürekli tehdit, şantaj ve yaşamlarını tehdit edebilecek nitelikte saldırılarda bulunduklarını ifade etti. Tüm bu nedenlerden dolayı müvekkillerinin, vahim olayların yaşanmaması için sürekli olarak adli mercilere başvurduklarını vurgulayan Öner, "En son 7 Ocak'ta benim aracılığımla can güvenliklerinin tehdit altında olduğuna dair suç duyurusunda bulunmuşlardır. Biz bu meselenin adli makamların devreye girmesiyle çözülmesini istiyoruz. Fakat aradan yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen halen şüphelilerin ifadesi alınmamıştır. Aynı zamanda daha önceki aylarda da yapılan suç duyurularına ilişkin herhangi bir işlem yapılmamıştır." dedi. Şu ana kadar sadece soruşturma numarası haricinde herhangi bir adımın atılmadığına dikkat çeken Öner, "En son yaptığımız suç duyurusunda şikâyette bulunan kişilerin şüphelilerin ifadesinin alınmasına yönelik müzakere gönderilmiş ama Jandarma bunun gereğini henüz yerine getirmemiştir." diye belirtti. "Bu tür olayların sürüncemede bırakılması ciddi problemlere neden olabilir" Öner, "Vuku bulan olaylar özellikle kırsal alanda köylülerin olayların sıcaklığıyla birbirine saldırıda bulunduğu ve can kayıpları ile ciddi yaralanmaların meydana geldiği olaylardır. Bu nedenle bu tür olayların meydana gelmemesi için ivedilikle tarafların bir araya getirilmesi ve varsa cezai müeyyidelerin uygulanıp en azından saldırıların önüne geçilmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı. 28 Şubat'taki son saldırıyı hatırlatan Öner, "Bu saldırıda olaya taraf olanların değil taraf olmayan kadın ve çocukların da can güvenliklerinin tehlikede olduğu anlaşılmıştır. Bu tür olayların sürüncemede bırakılması ciddi problemlere neden olacağı için bir an önce görevlilerin daha büyük sorunların önüne geçmek için görevlerini yerine getirip halletmesi gerekiyor." şeklinde konuştu. "Hem savcı hem de karakol açısından görevi ihmal var" Bu olaylarda en büyük görevin Cumhuriyet Savcısına düştüğünü vurgulayan Öner, "Bir an önce ilgili kişilere emir ve talimat vererek soruşturmaya ilişkin evrakları, delilleri ve tanıkların ifadelerine başvurması gerekiyor. Gerek görürse kişiler hakkında iddianame tanzim edip bu kişileri mahkemeye çıkarması gerekiyor. Sonuçta karakol da savcının emir ve talimatlarıyla kolluk vazifesini yürütüyor. Bu nedenle savsaklanan dosya uzun bir süre işlevsiz olarak savcıda kaldı. Şimdi savcı devretti, onlarda işlevsiz kalmaya devam ediyor. Bunlar hem savcı hem de karakol açısından görevi ihmal etmektir, buda suçtur. Bu yüzden yarın bir gün istenmeyen üzücü olaylar meydana gelirse onların da başı ciddi şekilde derde girer." diye konuştu. (İLKHA)
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde yeni yapılacak köprü çalışmaları nedeniylee hiçbir önlem alınmadan açılan çukurun sebep olduğu kazada 4 kişi yaralandı.
Devamı 15 saat önce
Çınar ilçe merkezine yaklaşık yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta yer alan Bulutçeker (Qubik) Mahallesi yakınlarında yeni yapılacak köprü çalışmaları nedeni ile hiçbir önlem alınmadan açılan çukurun sebep olduğu iddia edilen kazada 4 kişi yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Eşref Özmen yönetimindeki plakası öğrenilemeyen otomobil yeni yapılacak köprü çalışmaları nedeni ile açılan çukuru fark etmeyip kazaya yaptı. Yaklaşık 2 metre uzunluğundaki çukura düşen otomobilde bulunan 4 kişi yaralandı. Yaralılar ilk yardım ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. (İLKHA)
“Asra and olsun ki insan, hiç şüphesiz hüsran içindedir. Ancak, inanıp yararlı iş işleyenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” (Asr, 1-3)
Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: Cihadın en faziletlisi, zalim sultanın karşısında hakkı ve adaleti söylemektir. (Ebu Davud, Melahim, 17)
Adres: Barış Mah. 1009. Sk. Ebrar Sit. No:10/1 Kayapınar Diyarbakır
Telefon: (412) 257 2911
Cep: (539) 257 3737
E-Mail: bilgi@cagrifm.com.tr